Sitemizdeki duyurularımızı sürekli takip eden Urfa içi, yurt içi ve yurt dışından ( kanada,avrupa ve hatta çinden) okuyucu ve müşterilerimiz bilirlerki çogunlukla kısa vadeli görünümler ve olası yakın dönemdeki gayrimenkul piyasaıyla ilgili veri ve genel durumları ortaya koymaya çalışıyoruz.
Şimdi de genel durumu ortaya koyamamızda fayda var gibi görünüyor. Oran olarak geçen yıla nazaran hammade fiyatları yükselmiş durumda.Yani inşaat girdilerinde maliyet fiyatları geçen seneye oranla neredeyse %40-60'ını geçmiş durumda.Bunu hem metal sektöründe ( demir) hem de beton sektöründe görmek mümkün.Ayrıca İşçilik ve eneji maliyetleri benzer durumu yaşıyor.Diğer yandan inşaat ile ilgili yeni yasal düzenlemeler genel ve yerel olarak ek maliyetler getiriyor.Örneğin yapı denetim firmaların yetki ve rollerinin daha da artırılması,projelendirme çalışmalarında ve inşaat izinlerinde yeterlilik belgeleri ve sermayelerin teminat olarak aranması,binalarda zorunlu otopark isteme, bianaarın yağmur sularından yararlanma tesisat ve depoları eklemleme zorululuğu.Bir de yerel oda ve derneklerin birlikte hareket ederek fiyat konusunda tekel oluşturma isteleri buna eklenmeli.Bu durum girdilerde olağandan daha fazla veya ön görülenden daha fazla maliyet yüklüyor.
Bu fazla maliyetlerin yükünü kim taşıyacak?
Arsa ve yer sahiplari bunu oranlarını biraz geri çekerek yükleniyorlar.Ancak arsa mülk sahiplerin bu oran geri çekme durumu sonuç fiyatlarda zarar etmesi anlamına gelmiyor aksine karının realize olmasını sağlıyor.Özetle arsa mülk sahipleri için büyük bir kayıp sözkonusu olmadığı gibi yüklendiği kadarıylada yorucu olmuyor.Müteahhitleri yükün bir kısmını arsa sahiplerine yüklese de diğerini alıcıya yani talep sahiplerine yüklüyor.Müteahhitin zarar ederek üretimde bulunması düşünülmeyeceği için üretimine fiyatları dağıtarak yansıtıyor.Bu nedenle daha geç yıllara kadar 150 ila 250 bin bandında olan 3+1 odalı bir garimenkul daire içinde olduğumuz yıllda 450 ila 550 bin fiyat arasına yerleşmiş durumda.
Gayrimenkul fiyat artışlarını alıcı-talep sahipleri nasıl karşılayacak?
Alıcı pozisyondaki insanlar gayrimenkuldeki bu artışı henüz kabul etmemiş olsa bile kıyısında bulunduğunu söylemek yanlış olmaz.Gelir olarak büyük yükselişler yaşamamış olan talep sahipleri yeni fiyatlarıdaki konutları tam fiyat dolgunluğuna ulaşmadan ve hemen olmak yolunu seçmekte yada temelden girerek bu artışı avantaja dönüştürmeyi istemektedir.Alıcı için bitmiş haldeki gyrimenkul değil de temeldeki gayrimenkul vade ve ödeme olarak daha avantajlı görünmekte ve burdan yola çıkarak edinmeyi daha ön planda tutmaktadır.Doğal olarak bir süre sonra yani glecek dönem de bu yeni fiyatlar normalize olması kaçınılmaz görünüm sunması beklenebilir.
Alıcılar yeni realize durum için gelirde artış olmadığı taktirde hali hazırda pek alımı desteklemeyen kredi faiz oranlarının yeniden aşağı çeklimesi gerekebilir.Piyasanın yeniden bir döngü ve harekete kavuşması için anahtar konumda kredi faizler yer alıyor.
Kredi fazileri düşürlmemesi ve gelirlerdeki reel artışlar olmaması halinde talepte daralma kaçınılmaz olacak ve alıcılar bir süre alımı ertelemeyi seçeceklerdir.Bu stok fazlasına neden olur mu olmaz mı önemli olsa da alım talebinde yavaşlama yaşasa da konut ihtiyacı reel olarak kiralama talebine dönecektir.Kiralama da konut fiyatlarının yeni dönem fiyatlarının sürmesine hatta daha yükarısına ilerlemesine yol açacaktır.
Özetle fiyatlardaki artışlar girdi maliyetlerden ve üretimin konjoktöründen kaynaklı olarak yükselmesinin süremesi beklenmekte bu nedenle talep sahiplerinin taleplerini geciktirmesinin yada ertlemesinin bir manası yok gibi...
25 Nisan 2021 Pazar